Fenerbahçe bu hafta hem geçen haftada ki mağlubiyeti unutturmak hemde hafta içinde Avrupa da aldığı galibiyeti, lige de yansıtma isteğinde çıkmıştı sahaya, Ancak sonuç bekledikleri istedikleri gibi olmadı. Bir türlü güzel bir seri yakalayamayan sarı lacivertliler inişli çıkışlı performans ile bugün ligin 22.haftasını da üzüntüyle geride bıraktı. Haftaya daha zorlu bir karşılaşma bekliyor sarı lacivertlileri. Haftaya oynayacakları Beşiktaş deplasmanın da alınacak olası bir mağlubiyet, Ersun Yanal'a olan inancı iyiden iyiye sarsacak gibi görünüyor. Bundan dolayıda Beşiktaş karşılaşması iki ekip içinde oldukça kritik bir yapıya sahip oldu, rekabet açısından zaten büyük bir öneme sahip karşılaşma, Ersun yanal içinde oldukça kritik bir karşılaşma, zira bütün oklar onun üzerine dönecektir. Tabi ki maç oynanmadan kazanılmıyor. Belkide güzel bir futbol, iyi bir skor ile Beşiktaş deplasmanından galip ayrılıp ligin geri kalanına daha moralli devam edebilirler. Bunun cevabını haftaya öğreneceğiz.
Bu maç özeline gelindiğinde ise Konyaspor'un eksik kalması ile herkesin beklentisi, Fenerbahçenin baskıyı arttırıp ilk yarı bir gol bulup, ikinci yarıyı domine edeceği yönündeydi, Ancak müthiş geliştirilen bir kontra atak ile Konyaspor, Fofana ile öne geçmeyi başardı. Üzerinde ki eksik kalma baskasını nispeten atmış olsalar da, ev sahibi ekip Jailson ile skoru eşitlemeyi başardı.
İkinci yarı büyük bir baskı ile başlayan karşılaşma beklendiği gibi Fenerbahçenin üstünlüğü ile devam etti, etmesine ama Konyaspor da belkide ligin en organize savunma yapan ekiplerinin başında yer alıyor. Konuk ekip bu özelliğini ikinci yarı sahaya yansıtmayı bildi ve maçı 1-1 de tutmayı başardı. Ligin geri kalanda aslında takım olarak güzel bir oyun sergileyen Fenerbahçe de en önemli sıkıntı ise gol yollarında ki yetersizliği, Bir Slimani, bir Soldado ile maçlarına çıkan Fenerbahçe bir türlü forvette istikrarı yakalayamadı. Bu istikrarsızlık ise aranılan golleri bir türlü getiremedi, Kalan haftalarda nasıl önlemler alınacak, Forvetlerinin performansını nasıl üst seviyeye çekecek bekleyip göreceğiz.
16 Şubat 2019 Cumartesi
15 Şubat 2019 Cuma
Kartal Seriye Bağladı (22.Hafta)
Kritik bir deplasmandan 3 puanla dönen Beşiktaş gelecek hafta oynayacağı Fenerbahçe maçı için büyük bir moral buldu. Siyah beyazlı ekip için her ne ne kadar 3 puan çok önemli, galibiyet çok değerli olsa da Ljajic'in gördüğü sarı kart da bir o kadar can sıkıcı oldu. Gol sevincini abartan Ljajic gereksiz denebilecek bir kart gördü ve takımını haftaya yalnız bırakmış oldu.
Malatya maçına dönecek olursak Konuk ekip baskılı istekli bir oyun ile karşılaşmaya başladı. Ev sahibi Yeni Malatyaspor ise bu baskı karşısında panik bir oyun sergiledi, defans hattında daha maçın başında ciddi pozisyonlar yaşadı ve bu topları çıkarmakta oldukça zorlandı. Bu Yeni Malatyaspor için sadece bu maç özelinde görülen bir sorun değildi, ligin diğer haftalarında oynadığı karşılaşmalarda da oldukça dengesiz bir defansif görünümü sergilediler. Neyse ki bu kötü defans performansına rağmen ilk yarıyı gol yemeden kapatmayı başardılar. Bu noktada kalecileri Ertaç'ın performansı da oldukça etkileyiciydi, Ertaç bir çok net denebilecek pozisyonda müthiş kurtarışlar gerçekleştirdi. Adem'in kırmızı kart görmesi ev sahibi ekip için ilk yarının en şanssız anı ve maçın kırılma noktası da diyebiliriz.
İkinci yarıda ise beklendiği gibi Beşiktaş kontrolü tamamen ele aldı ve İlk golü Atiba ile buldu. Geçen hafta şov yapan Burak Yılmaz ise bu maçta şanssızdı ve girdiği bir çok gol pozisyonunu değerlendiremedi. Beşiktaş farka gidecek diye düşünüldüğü dakikalarda ise eski futbolcusu Ömer Şişmanoğlunun ayağından beraberliği getiren golü kalesinde gördü. Ama eksik rakibine karşı ikinci golü de erken bulan siyah beyazlılar, Malatyasporun daha fazla direnç göstermesini engellemiş oldu. Daha geç gelen bir gol Sarı kırmızılı ekibin direncini inancını artırabilirdi. Ancak bunun bilincinde olan Şenol Güneş ve öğrencileri golü istedi, aradı ve Ljajic ile de aradığı golü buldu ve maçı koparmasını bildi. Haftaya oynanacak Fenerbahçe maçına da oldukça moralli çıkacak olan, Kara kartal galibiyet serisini sürdürebilecek mi hep birlikte göreceğiz.
11 Şubat 2019 Pazartesi
Nefes Kesen Maçta Kazanan Galatasaray (21.Hafta)
Müthiş atmosfer, Harika bir ortam, futbol için son derece güzel bir hava, İstanbul'da oynanan dev karşılaşma hem lig sıralaması olarak hemde iki takım arasında ki son dönem rekabeti açısından son derece kritik bir mücadeleye dönüşmüştü. Evinde bileği bükülmeyen Galatasaray bu maçta da taraftarının desteği ile müthiş bir başlangıç yaptı ve henüz maçın başında sayısız gol pozisyonu yakaladı.
Galatasaraylı taraftarlar forvetine kavuşmuştu. Ve Diagne henüz maçın başında müthiş bir fırsat yakaladı ancak Trabzonspor savunması net bir vuruş yapmasını engelledi. Daha sonrasında gelişen pozisyonda penaltıdan Galatasaray golü buldu. Trabzondan cevap geçikmedi ve maç bir futbol severin, yani bizlerin istediği gibi bol pozisyon, sıkı mücadele ile devam etti. Bir saniye bile gözümüzü karşılaşmadan alamadık. Galatasaray adına ikili pas alış verişleri son derece başarılı ve etkili gelişirken Belhanda sahneye çıktı. Kaydettiği gol ve gol sonrası attığı takla ile taraftarlara büyük bir sevinç yaşattı Faslı yıldız. Trabzonspor ise Ekuban ve Rodallega ile etkili olmaya çalışıyordu. Ancak bordo mavili ekip golden sonra ilk yarıda net bir pozisyon yakalayamadı.
Maçın adamını seçmek oldukça zor.
İlk yarıda Belhanda'nın performansı mı, Her iki yarıda da Ndiaye'nin performansı mı? Maçı izlerken bu iki oyuncu arasında ''Maçın adamı'' ödülü sürekli yer değiştirdi kafamın içinde, bu iki oyuncu arasında karar veremezken birde Fernando Muslera üçüncü olarak girdi adaylar arasına Uruguaylı kalecinin bir çok inanılmaz kurtarışına şahit olmuştum. Ama bu maçta yaptığı kurtarış, Hem maçın dakikası, hemde maçın gidişatına etkisi açısından en iyi kurtarışıydı muhtemelen. Maçın adamı adayları benim için bu üç oyuncuydu, Son karar sizin.
Hakem performansına gelecek olursak
Gönül isterdi ki, iki takımın bu kadar canla başla, hırsla, azimle mücadele ettiği maçın sonucunda sadece futbol konuşulsun. Ancak son zamanların en büyük problemi olan Hakem hataları bu maçında en büyük konuşulan noktası oldu. Hakem çaldığı, çalmadığı, pozisyonlar ile bir çok usta yorumcu tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Gördüğüm en kötü yönetilen maç diyemem ancak, hatalı olduğu pozisyonlar da göz ardı edilemez. Temennim bundan sonra ki karşılaşmalarda Hakemler maçı etkileyen değil, idare eden değil, adalet dağıtan, kuralları uygulayan bireyler olarak bu kadar ön planda olup da maçın önüne geçmezler.
Galatasaraylı taraftarlar forvetine kavuşmuştu. Ve Diagne henüz maçın başında müthiş bir fırsat yakaladı ancak Trabzonspor savunması net bir vuruş yapmasını engelledi. Daha sonrasında gelişen pozisyonda penaltıdan Galatasaray golü buldu. Trabzondan cevap geçikmedi ve maç bir futbol severin, yani bizlerin istediği gibi bol pozisyon, sıkı mücadele ile devam etti. Bir saniye bile gözümüzü karşılaşmadan alamadık. Galatasaray adına ikili pas alış verişleri son derece başarılı ve etkili gelişirken Belhanda sahneye çıktı. Kaydettiği gol ve gol sonrası attığı takla ile taraftarlara büyük bir sevinç yaşattı Faslı yıldız. Trabzonspor ise Ekuban ve Rodallega ile etkili olmaya çalışıyordu. Ancak bordo mavili ekip golden sonra ilk yarıda net bir pozisyon yakalayamadı.
Maçın adamını seçmek oldukça zor.
İlk yarıda Belhanda'nın performansı mı, Her iki yarıda da Ndiaye'nin performansı mı? Maçı izlerken bu iki oyuncu arasında ''Maçın adamı'' ödülü sürekli yer değiştirdi kafamın içinde, bu iki oyuncu arasında karar veremezken birde Fernando Muslera üçüncü olarak girdi adaylar arasına Uruguaylı kalecinin bir çok inanılmaz kurtarışına şahit olmuştum. Ama bu maçta yaptığı kurtarış, Hem maçın dakikası, hemde maçın gidişatına etkisi açısından en iyi kurtarışıydı muhtemelen. Maçın adamı adayları benim için bu üç oyuncuydu, Son karar sizin.
Hakem performansına gelecek olursak
Gönül isterdi ki, iki takımın bu kadar canla başla, hırsla, azimle mücadele ettiği maçın sonucunda sadece futbol konuşulsun. Ancak son zamanların en büyük problemi olan Hakem hataları bu maçında en büyük konuşulan noktası oldu. Hakem çaldığı, çalmadığı, pozisyonlar ile bir çok usta yorumcu tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Gördüğüm en kötü yönetilen maç diyemem ancak, hatalı olduğu pozisyonlar da göz ardı edilemez. Temennim bundan sonra ki karşılaşmalarda Hakemler maçı etkileyen değil, idare eden değil, adalet dağıtan, kuralları uygulayan bireyler olarak bu kadar ön planda olup da maçın önüne geçmezler.
8 Şubat 2019 Cuma
Fenerbahçe, Kayseride Kayıp (21. Hafta)
Daha öncede kritik haftalarda Fenerbahçeye sorun yaşatan Kayserispor bir kez daha sarı lacivertli ekibin ayağına dolandı.
Lige taraftarının önünde aldığı galibiyetlerle büyük bir öz güven içerisinde başlayan sarı lacivertliler, bugün ki maça da mutlak galibiyet parolası ile hazırlandı ve sahaya çıktı. Maçın henüz başında çalınan fauller iki takımında maçı ne kadar istediğinin göstergesi gibiydi adeta. Fenerbahçe geçtiğimiz 2 haftada olduğu gibi sağ kanattaki iki oyuncusu ile yine bu haftada etkili olmayı yer yer başarıyordu. Genellikle sağ kanattan gelişen ataklarla pozisyon bulmaya çalışıyor ancak ileride çoğalamadıkları için atak girişimleri sonuçsuz kaldı. Fenerbahçe adına ilk yarının bir diğer aksayan noktası, orta sahada direnç gösterememesi oldu. Ev sahibi ekip defanstan çıkardığı toplar ile orta sahayı çok çabuk geçmeyi başarıyordu. Yinede buna rağmen savunma olarak bir sıkıntı yaşamadılar. Bunda ev sahibinin ofans opsiyonlarının çok tehlikeli olmaması da yatıyor elbette, ama ileri ki haftalarda ofans olarak daha etkin takımlarla karşılaşılacağı düşünüldüğünde Fenerbahçenin orta saha zafiyetini biran önce gidermesi gerektiği belirtmek gerekiyor. Pozisyon açısından kısır geçen maç, Soldado'nun yediği gereksiz kırmızı kart ile Fenerbahçenin planları altüst oldu ve ilk yarıyı bu dezavantaj ile kapadılar.
HAKEM ETKİSİNDE BİR MAÇ DAHA
Sadece bu maç değerlendirilerek Hakemi eleştirmek doğru olmaz. Tek formsuz Hakem olarak Alper Ulusoy'u göstermek de doğru değil, her ne kadar bugün ki maçta hatalı kararlara imza atsa da...
Ancak şu bir gerçek ki Türkiye Liglerinde hakem hatalarının artması bütün futbolseverlerin tepkisine neden olmakta ve işin ilginç yanı da, ne TFF'nin nede MHK'nin bu hakem hatalarını önleyecek tedbirler almaması. Yapılan her hata sonrası MHK ve TFF'den sadece '' Hakemlerimizin arkasındayız'' ,''Hakem hata yapabilir'' gibi cümleler duymak ise taraftarların tepkisini çeken bir diğer nokta. Türkiye de uzun yıllar Yabancı sınırı tartışması yapılıyor, Ancak asıl sorun nitelikli, dürüst hakem yetiştirilmek için hiç bir girişim de bulunulmuyor.
Geçtiğimiz dönem Galatasaray-Konyaspor maçında olduğu kadar bu maçta da, oyuna etki eden büyük hakem hatalarını izledik. Ancak yarın Alper Ulusoy MHK tarafından tamamen uydurma bir puanlama ile 8 üzerinde not alacağını ve MHK'nin hakemine ceza vereceği yerde onu koruyup, yaptığı her hatayı görmezden geleceğini de ne yazık ki göreceğiz ve verilen tepkiler yine hiç bir yaptırıma sebep olmayacak. Böyle gelmiş böyle gidecek gibi görünüyor.
3 Şubat 2019 Pazar
Kartal Yüksekten Uçtu (20. Hafta)
Kartal Yüksekten Uçtu (20. Hafta)
Bol pozisyon, bol gol nefes kesen bir mücadele ve tabi ki Japon yıldız Shinji Kagawa. Beşiktaşlıları mest eden bir maç rahat kazanılan 3 puan, bu gece Beşiktaş için her şey mükemmel gelişti.
Birde madalyonun diğer tarafı Antalya, Akdeniz ekibi aldığı ağır mağlubiyetin yaralarını sarmaya çalışacak, Lige güzel bir başlangıç yapsa da Antalya'nın istikrarsız performans grafiği, Akdeniz ekibini küme düşme potasından uzaklaştırdığı gibi son zamanlarda kaybettiği puanlar ile de üst sıralarda ki yerini de kaybettirdi. Dağınık bir hücüm anlayışı hatta defans yapısı bulunan Antalya, bu istikrarsız performanstan kurtulup bir istikrar yakalayabilecek mi yada radikal kararlar alınmasına mı sebep olacak hep birlikte göreceğiz.
Beşiktaş'a gelecek olursak Siyah beyazlıların içinde bulunduğu kaos ortamından kurtulabilmesi için güzel oyun, bol gol ve oyuncuların takımdaşlık bağlarını geliştireceği bir karşılaşmaya ihtiyacı vardı. Bu günün bir diğer güzel gelişmesi de tabi ki Japon yıldızın gösterdiği performans, Shinji Kagawa bugün ilk kez siyah beyazlı formayı giydi ve birbirinden şık 2 gol ile taraftarlarını mest etti. Kendisi içinde güzel bir başlangıç olan Antalyaspor karşılaşması Kagawa'nın Beşiktaş'ta yapabileceklerini görmemize de vesile oldu. Öte yandan bu karşılaşma Siyah beyazlılara terapi gibi gelecek ve kalan haftalarda daha öz güvenli daha verimli takım olarak oynamayı ve taraftarlarına istedikleri Beşiktaş'ı göstereceklerine bir işaret olacak gibi görünüyor. Zirvenin uzağında bulunsa da takip etmeyi, asla bırakmayacağı, vazgeçmeyeceklerini gösterdiler adeta. Henüz çok erken ve oynanacak bir çok karşılaşma var. Evinde çok zor maç kaybeden bir ekip olan Beşiktaş deplasmanda sergileyeceği performansa bağlı olarak zirve takibini sürdürecek gibi görünüyor. Önümüzde ki hafta evinde Bursaspor'u konuk edecek olan siyah beyazlılar bu maç için büyük bir öz güven tazeledi. Ve bakalım kara Kartal'ın ilerleyişi nasıl devam edecek.
Bol pozisyon, bol gol nefes kesen bir mücadele ve tabi ki Japon yıldız Shinji Kagawa. Beşiktaşlıları mest eden bir maç rahat kazanılan 3 puan, bu gece Beşiktaş için her şey mükemmel gelişti.
Birde madalyonun diğer tarafı Antalya, Akdeniz ekibi aldığı ağır mağlubiyetin yaralarını sarmaya çalışacak, Lige güzel bir başlangıç yapsa da Antalya'nın istikrarsız performans grafiği, Akdeniz ekibini küme düşme potasından uzaklaştırdığı gibi son zamanlarda kaybettiği puanlar ile de üst sıralarda ki yerini de kaybettirdi. Dağınık bir hücüm anlayışı hatta defans yapısı bulunan Antalya, bu istikrarsız performanstan kurtulup bir istikrar yakalayabilecek mi yada radikal kararlar alınmasına mı sebep olacak hep birlikte göreceğiz.
Beşiktaş'a gelecek olursak Siyah beyazlıların içinde bulunduğu kaos ortamından kurtulabilmesi için güzel oyun, bol gol ve oyuncuların takımdaşlık bağlarını geliştireceği bir karşılaşmaya ihtiyacı vardı. Bu günün bir diğer güzel gelişmesi de tabi ki Japon yıldızın gösterdiği performans, Shinji Kagawa bugün ilk kez siyah beyazlı formayı giydi ve birbirinden şık 2 gol ile taraftarlarını mest etti. Kendisi içinde güzel bir başlangıç olan Antalyaspor karşılaşması Kagawa'nın Beşiktaş'ta yapabileceklerini görmemize de vesile oldu. Öte yandan bu karşılaşma Siyah beyazlılara terapi gibi gelecek ve kalan haftalarda daha öz güvenli daha verimli takım olarak oynamayı ve taraftarlarına istedikleri Beşiktaş'ı göstereceklerine bir işaret olacak gibi görünüyor. Zirvenin uzağında bulunsa da takip etmeyi, asla bırakmayacağı, vazgeçmeyeceklerini gösterdiler adeta. Henüz çok erken ve oynanacak bir çok karşılaşma var. Evinde çok zor maç kaybeden bir ekip olan Beşiktaş deplasmanda sergileyeceği performansa bağlı olarak zirve takibini sürdürecek gibi görünüyor. Önümüzde ki hafta evinde Bursaspor'u konuk edecek olan siyah beyazlılar bu maç için büyük bir öz güven tazeledi. Ve bakalım kara Kartal'ın ilerleyişi nasıl devam edecek.
Aslan Alanyada Ağır Yara Aldı (20.Hafta)
Ligin 20. Haftasında karşılaşan Alanyaspor-Galatasaray, Alanya'da oynan karşılaşmada birbirlerine üstünlük sağlayamadı.
Galatasaray'da yeni transferler Luyindama ve Mitroglu'da maça ilk 11'de başlayarak ilk defa sarı kırmızılı ekiple resmi maçlarına çıkmış oldular.
Maça büyük bir öz güven ile başlayan ev sahibi Alanyaspor, Galatasaray kalesinde önemli tehlikeler yarattılar ancak bir türlü gole çeviremediler. Hem pas yüzdesi hemde topa sahip olma yüzdesi bakımından Alanyaspor, Galatasaray'a üstünlük sağlamayı başardı. Rakibin baskısını kırmaya çalışan Galatasaray ise Onyekuru ve Feghouli ile pozisyon bulmaya çalışsa da, yeni transfer Mitroglunu topla buluşturmayı başaramadı ve pozisyona girmekte oldukça zorlandılar. İlk yarının bitmesine çok az bir zaman kala, Alanyaspor'un adeta piyangodan çıkan sürpriz ve bir o kadar da güzel bir gol ile öne geçmeyi başardı. Ve devreye 1-0 üstünlük ile girdi. Bu gol Alanyaspor da büyük bir moral kaynağı olurken rakip takımda ise şok etkisi yarattı.
İkinci yarı başladığında ise daha topa sahip olan, daha pas oranı yüksek bir Galatasaray vardı. Bu istekli oyun golün geleceğinin adeta habercisiydi nitekim sarı kırmızılı ekip Feghoulinin kaydettiği gol ile 1-1'lik eşitliği yakaladı. Maçın geri kalanında herhangi bir gol olmayınca karşılaşma 1-1'lik eşitlikle son buldu.
Galatasaray'ın Yeni Transferleri Nasıl Oynadı.
Dün oynana karşılaşmada sarı kırmızılı ekipte Mitroglu ve Luyindama ilk resmi karşılaşmalarına Alanyaspor karşısında çıktılar. Luyindama maça adeta sarı kart ile başladı. Ve bu sarı kart Kongolu oyuncunun bir çok ikili mücadeleye girmesine engel oldu. İkili mücadelelerde kendini sakınan Luyindama, yerinde kademelerle ve oyunu basit bir şekilde oynamasıyla da olumlu etkiler yarattı denebilir. Dün ki oyunu bundan sonraki karşılaşmalarında neler yapacağının referansıydı diyebiliriz.
Mitroglu ise ilk yarıda oyunda kaldığı süre boyunca top ile bir, iki kez buluştu. Pek etkili olamayan Yunan oyuncunun, fiziksel eksikliği de hissedildi. İlk yarıda ki Galatasaray'ın sergilediği kötü performans ile Mitroglunun performansı paralel bir şekilde ilerledi. Yunan oyuncunun gelecek haftalarda takıma neler katabileceğini ise bekleyip göreceğiz.
Galatasaray'da yeni transferler Luyindama ve Mitroglu'da maça ilk 11'de başlayarak ilk defa sarı kırmızılı ekiple resmi maçlarına çıkmış oldular.
Maça büyük bir öz güven ile başlayan ev sahibi Alanyaspor, Galatasaray kalesinde önemli tehlikeler yarattılar ancak bir türlü gole çeviremediler. Hem pas yüzdesi hemde topa sahip olma yüzdesi bakımından Alanyaspor, Galatasaray'a üstünlük sağlamayı başardı. Rakibin baskısını kırmaya çalışan Galatasaray ise Onyekuru ve Feghouli ile pozisyon bulmaya çalışsa da, yeni transfer Mitroglunu topla buluşturmayı başaramadı ve pozisyona girmekte oldukça zorlandılar. İlk yarının bitmesine çok az bir zaman kala, Alanyaspor'un adeta piyangodan çıkan sürpriz ve bir o kadar da güzel bir gol ile öne geçmeyi başardı. Ve devreye 1-0 üstünlük ile girdi. Bu gol Alanyaspor da büyük bir moral kaynağı olurken rakip takımda ise şok etkisi yarattı.
İkinci yarı başladığında ise daha topa sahip olan, daha pas oranı yüksek bir Galatasaray vardı. Bu istekli oyun golün geleceğinin adeta habercisiydi nitekim sarı kırmızılı ekip Feghoulinin kaydettiği gol ile 1-1'lik eşitliği yakaladı. Maçın geri kalanında herhangi bir gol olmayınca karşılaşma 1-1'lik eşitlikle son buldu.
Galatasaray'ın Yeni Transferleri Nasıl Oynadı.
Dün oynana karşılaşmada sarı kırmızılı ekipte Mitroglu ve Luyindama ilk resmi karşılaşmalarına Alanyaspor karşısında çıktılar. Luyindama maça adeta sarı kart ile başladı. Ve bu sarı kart Kongolu oyuncunun bir çok ikili mücadeleye girmesine engel oldu. İkili mücadelelerde kendini sakınan Luyindama, yerinde kademelerle ve oyunu basit bir şekilde oynamasıyla da olumlu etkiler yarattı denebilir. Dün ki oyunu bundan sonraki karşılaşmalarında neler yapacağının referansıydı diyebiliriz.
Mitroglu ise ilk yarıda oyunda kaldığı süre boyunca top ile bir, iki kez buluştu. Pek etkili olamayan Yunan oyuncunun, fiziksel eksikliği de hissedildi. İlk yarıda ki Galatasaray'ın sergilediği kötü performans ile Mitroglunun performansı paralel bir şekilde ilerledi. Yunan oyuncunun gelecek haftalarda takıma neler katabileceğini ise bekleyip göreceğiz.
1 Şubat 2019 Cuma
Fenerbahçe de Ersun Yanal Etkisi (20. Hafta)
Fenerbahçe uzun bir aradan sonra 2 maç üst üste galip geldi. Ersun Yanal'ın etkisi takımda yavaş yavaş görülmeye başlandı. Ve bugün Fenerbahçelileri sevindiren bir diğer gelişme ise yeni transferi Viktor Moses'ın gol atmasıydı.
Geçtiğimiz hafta evinde Evkur Yeni Malatyaspor'u mağlup etmeyi başaran sarı lacivertliler, Ligin 20. haftasında oynanan Göztepe maçına da yine geçen haftada olduğu gibi taraftarının müthiş desteğiyle beraber erkenden golü bulmayı başardı. İlk gol sağ kanattan gelişen atak sonucu İsla'nın içeriye çevirdiği yerden orta sonucu Soldado'nun vuruşuyla Ayew'in ayağından sekip ağlarla buluşmasıyla geldi. Fenerbahçe gol sonrası baskıyı dahada arttırmak istedi ancak konuk ekibin kontrollü oyunu Fenerbahçe'nin baskısını bir nebzede olsa bastırdı. Uzun zamandır Fenerbahçe bir takım olarak hep birlikte mücadele ettiler. İkinci yarı başladığında ise ilk yarıdan kalan sertlik devam ediyordu. Ve bu sert oyun konuk ekibin kırmızı kart görmesine sebep oldu. Göztepe'de Jerome, Sadık Çiftpınar'a arkadan yaptığı sert müdahale sonucu kırmızı kart gördü ve oyundan atıldı. Sadık ise bu mücadele sonucunda sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. Fenerbahçe bir kişi fazla oynamanın üstünlüğüyle baskısını iyice arttırdı. Dakika 64 olduğunda ise Viktor Moses oyuna girdi. Ve geçen haftaya göre daha hareketli ve istekli görünen Moses, dakika 73'de farkı ikiye çıkaran golü attı ve Fenerbahçe de ki 2. resmi maçında gol ile tanışmış oldu.
Ersun Yanal'ın ' Kazanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz' demesinden sonra 2. galibiyetini alan Fenerbahçe'nin uzun bir galibiyet serisi yakalamaya ihtiyacı olduğu ise çok açık bir gerçektir. Ersun Yanal etkisinin de yavaş yavaş takım üzerinde görülmeye başlaması ise taraftarları adeta mest etmeye başladı. Bundan sonra ki haftalarda nasıl skorlar alınacağı ve takım olarak gelişen bir oyun yapısının olup olmayacağını göreceğiz. Fenerbahçe'nin önündeki 3 maçta güzel oyun odaklı değil de , skor odaklı müsabakalar olacağı da tehlikeli bölgeden iyice üst sıralara çıkmak adına önemli olacaktır.
Geçtiğimiz hafta evinde Evkur Yeni Malatyaspor'u mağlup etmeyi başaran sarı lacivertliler, Ligin 20. haftasında oynanan Göztepe maçına da yine geçen haftada olduğu gibi taraftarının müthiş desteğiyle beraber erkenden golü bulmayı başardı. İlk gol sağ kanattan gelişen atak sonucu İsla'nın içeriye çevirdiği yerden orta sonucu Soldado'nun vuruşuyla Ayew'in ayağından sekip ağlarla buluşmasıyla geldi. Fenerbahçe gol sonrası baskıyı dahada arttırmak istedi ancak konuk ekibin kontrollü oyunu Fenerbahçe'nin baskısını bir nebzede olsa bastırdı. Uzun zamandır Fenerbahçe bir takım olarak hep birlikte mücadele ettiler. İkinci yarı başladığında ise ilk yarıdan kalan sertlik devam ediyordu. Ve bu sert oyun konuk ekibin kırmızı kart görmesine sebep oldu. Göztepe'de Jerome, Sadık Çiftpınar'a arkadan yaptığı sert müdahale sonucu kırmızı kart gördü ve oyundan atıldı. Sadık ise bu mücadele sonucunda sakatlanarak oyundan çıkmak zorunda kaldı. Fenerbahçe bir kişi fazla oynamanın üstünlüğüyle baskısını iyice arttırdı. Dakika 64 olduğunda ise Viktor Moses oyuna girdi. Ve geçen haftaya göre daha hareketli ve istekli görünen Moses, dakika 73'de farkı ikiye çıkaran golü attı ve Fenerbahçe de ki 2. resmi maçında gol ile tanışmış oldu.
Ersun Yanal'ın ' Kazanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz' demesinden sonra 2. galibiyetini alan Fenerbahçe'nin uzun bir galibiyet serisi yakalamaya ihtiyacı olduğu ise çok açık bir gerçektir. Ersun Yanal etkisinin de yavaş yavaş takım üzerinde görülmeye başlaması ise taraftarları adeta mest etmeye başladı. Bundan sonra ki haftalarda nasıl skorlar alınacağı ve takım olarak gelişen bir oyun yapısının olup olmayacağını göreceğiz. Fenerbahçe'nin önündeki 3 maçta güzel oyun odaklı değil de , skor odaklı müsabakalar olacağı da tehlikeli bölgeden iyice üst sıralara çıkmak adına önemli olacaktır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)